Kestanepazarı Fidan Eğitim Kurumları Derneği Onursal Başkanı Hulusi Hatiboğlu (76) hoca vefat etti.
Hocamızın cenazesi 19 Şubat 2014 Çarşamba günü, Öğle Namazına müteakip İzmir İlahiyat Fakültesi Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından İzmir Menderes Ahmetbeyli Köyü Kabristanı’na defnedildi.
[caption id="attachment_6051" align="alignnone" width="595"] Kestanepazarı Fidan Eğitim Kurumları Derneği Onursal Başkanı Hulusi Hatiboğlu (76) Hoca Vefat Etti[/caption]Merhumun cenaze namazını kıldıran Milli Kültür ve Ahlaka Hizmet Vakfı Başkanı Lütfi Görmez; ‘Âlimin ölümü, âlemin ölümüdür’ hadis-i şerifini okuyarak hoca efendi için “İlminin yanında irfanıyla da, faziletiyle de, zarafetiyle de, etrafını aydınlatan bir kandil gibiydi ve fevkalade güzel Kur’an’ı yorumlayabilen nadir insanlardandı. Sağlık sorunlarına rağmen ilme ve talebe yetiştirmeye devam ediyordu. Cenab-ı Hakk hocamıza rahmet, makamını cennet eylesin.” dedi.
Hatiboğlu hocanın cenazesi, kalabalık bir cemaatin mümin ve muvahhid olduğuna şahadet etmesi ve haklarını helal etmesi ile omuzlarda taşınarak son yolculuğuna uğurlandı.
Ailesinden ayrıldığı 1990’lı yıllardan sonra, talebelerini çocukları olarak kabul eden hocamız; hayatı boyunca talebelerine ilim aktardı, hayatını onlarla paylaştı.
Yetiştirmiş olduğu talebeleri son yolcuğunda da hocamızı yalnız bırakmadı. Cenaze işlemleri başta olmak üzere, cenazenin yıkanması, kefenlenmesi, defnedilmesi esnalarında da talebeleri bizzat hazır bulunarak, ilgilendi.
[caption id="attachment_6049" align="alignnone" width="595"] Hatiboğlu Hoca Binlerce Seveni Tarafından Son Yolculuğuna Uğurlandı[/caption] [caption id="attachment_6050" align="alignnone" width="595"] Hulusi Hatiboğlu, İzmir Menderes Halilbeyli Köyü Kabristanı'na Defnedildi[/caption]Kestanepazarı’na 1956 yılında öğrenci olarak gelen hocamız, Kestanepazarı’ndaki eğitiminin ardından, İstanbul İsmailağa Medresesi’ne gitmiş, oradan da Mısır Ezher Üniversitesi’ne giderek, hayatını öğrenme aşkıyla geçirmişti.
Mısır dönüşü Kestanepazarı’nda dernek başkanlığı ve yöneticilik görevlerini yürüttü. Hocamız, yöneticilik görevlerinin yanında hiçbir zaman talebe yetiştirmeyi ihmal etmemiş, ömrü boyunca, Arapça başta olmak üzere, Tefsir, Fıkıh, Hadis, Kelam derslerini okutmuştu.
Ömrünün son yıllarında evinden çıkamamasına rağmen, yattığı yatağında, İlahiyat Fakültesi ve Kestanepazarı’ndan evine gelen talebe gruplarına, yıllarca dersler okuttu.
Son yıllarda ayaklarının kendisini taşımamasına rağmen hocamız, ilmi ve tercüme çalışmalarına devam etti.
Hocamızın vefatı ve ilmi çalışmalarıyla ilgili, yaklaşık 20 yıl hocamızın talebeliğini yapmış olan, Kestanepazarı Basın-Yayın ve Enformasyon Müdürü Nurkan Boz’dan bilgiler aldık. Boz, duygularını şöyle aktardı:
“Mevlâ, Hulusi hocamızın hayat imtihanını, acı ve çilelerle yoğurmuş. Çocukluk yıllarından itibaren, belindeki rahatsızlıkla fiziki ağrıları başlamış, daha sonra bu acılarına fikrî sızılar ve gönül yaraları eşlik etmişti bir ömür.
Yalnız yaşadı, yalnız göçtü. O yalnızlıktan memnundu. “Ben, kendimle barışık bir insanım.” der; bir şikâyeti, bir sevinci olduğunda Mevla’ya arz eder, böylece rahatladığını, ferahladığını söylerdi.
[caption id="attachment_6053" align="alignnone" width="595"] Hulusi Hatiboğlu Hoca Ömrünü İlme Adanış, İlim ve Talebe Aşığı Bir İnsan Olarak Sevenlerinin Gönlünde Yer Etmişti[/caption]O, talebeleriyle mutlu olur, okumaları ve ders takrirleriyle hayat bulurdu.
Sıklıkla vefasızlıktan dem vururdu. “Ben, sadece buraya, evime gelenleri görebiliyorum oğlum” derdi.
Vefasını kimseden esirgemezdi. Her talebesini; tanıştığı, ilmi anlamda gayret sarf eden her samimi mümini sorar, arar; selam ve hediyeler gönderir, ilgilenirdi.
Özellikle talebelerinden, gelip gitmeyi biraz aksatan, birkaç hafta telefon etmeyi ihmal edenleri hemen sorardı. “Bizim Murat nerelerde”; “Şükrü aramaz oldu.”; “Haluk’un sesi çıkmaz oldu. Neler yapıyor?”; “Bir Sait vardı. Hayırsız, pek aramıyor.” gibi nükteli serzenişlerle, talebelerini arar, sorardı. Onlar aramazsa, kendisi telefonla arardı.
Birçok sabah, cep telefonum veya çalışma odamın telefonu erkenden çalar; “Evlat! Nasılsın?” der; bir araya gelmek için hafta içi, hafta sonu vesileler arardık.
Her sabah yatağından kalkar, çalışma odasına geçer, yardımcısı İlhan Uygun beyin erkenden hazırlayıp, masasına koymuş olduğu kahvaltısını yapar, vakit kaybetmeden tercüme çalışmalarına başlardı. Akşamüzeri saat 4’lere kadar tercüme çalışmalarını sürdürür, epey yorulduktan sonra yatağına geçer, dinlenirdi.
[caption id="attachment_6054" align="alignnone" width="595"] Hatiboğlu Hoca, Son Yıllarda Ayaklarının Kendisini Taşıyamamasına Rağmen Talebe Okutmaya ve Tercüme Çalışmalarına Devam Ediyordu[/caption]İlmi çalışmaların sürdürülmesini; ilim okunup, okutulmasını tavsiye ederdi. Evinin de bir araştırma, ilim ve kültür merkezi olarak; dine, ilme hizmet etmesini vasiyet ederdi.
Hocamız hayattayken, ondan istifade etmeye gayret ettik. Bir dava şuuru kazandık, bir ilim ahlakı ve bir yol-yordam edindik. Kur’anî hizmetleri çeşitlendirip, geliştirerek, özlenen seviyeye taşımak için tüm talebeleri ve Kestanepazarı mezunlarının gayret göstereceğine, tüm samimiyetimle inanıyorum. İnşallah, hizmetler ve ilmi gayretler, hocamızın bıraktığı yerden devam edecektir.
Mevla hocamıza rahmet eylesin, günahlarını affetsin; kabri cennet bahçesi, mekânı cennet olsun inşallah.”
Hayatını, insanların dini daha iyi anlamaları için Kur’an ilimleri ve tercüme çalışmalarına adamış, sayısız öğrenci yetiştiren, Kestanepazarı Fidan Eğitim Kurumları Derneği Onursal Başkanı ve Fidan Dergisi başyazarı, kitapları ve makaleleriyle İslam’a hizmeti ebedîleşen muhterem hocamıza Cenab-ı Hakk’tan rahmet diler, yakınlarına, talebelerine, sevenlerine ve Kestanepazarı camiamıza başsağlığı dileriz.
1938 yılında Konya Beyşehir’de doğdu. 1956 yılında Kestanepazarı’da Mehmet Tevfik Keçecioğlu hocada hafızlığını tamamladı.
İlkokul, ortaokul ve liseyi okula gitmeyerek, dışarıdan bitirdi. Bu yıllarda İstanbul’da İsmailağa Medresesi’nde kalarak Arapça, fıkıh, tefsir, hadis ve akaid ilimlerinde kendini geliştirdi.
Eğitim hayatına yurt dışında devam eden Hatiboğlu 1961 yılında Mısır’a gitti. Ezher Üniversitesi Usulüddin Fakültesi Akide ve Felsefe bölümünü bitirdi. Mısır’dayken, Kahire Radyosunda uzun yıllar spiker olarak programlar yaptı.
1977 yılında İzmir’e dönerek İl Müftü Yardımcısı olarak göreve başlamış, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde öğretim üyeliği
[caption id="attachment_6055" align="alignright" width="230"] Hulusi Hatiboğlu (1938 - 2014)[/caption]yapmış, uzun yıllar Kestanepazarı Kur'an Kursları ve Eğitim Kurumları'nda lise, üniversite, lisans, yüksek lisans öğrencilerine Arapça, Tefsir, Kelam, Fıkıh, Hadis ve çeşitli dersler okutmuştur.
İzmir Muratreis Camii ve Alsancak Hocazade Camii'nde uzun yıllar fahrî vaizlik yapmıştır.
Hatiboğlu İzmir İl Müftü Yardımcılığından ayrıldıktan sonra, özel bir şirkette Genel Müdür Danışmanı ve Mütercim-Tercüman olarak çalışarak 2003 yılında emekli olmuştur.
Kestanepazarı Öğrenci Yetiştirme Derneği’nde 2003–2004 yılları arasında Dernek Başkanı olarak görev yapmıştır.
Kestanepazarı Fidan Eğitim Kurumları Derneği’nde 1990–2005 yılları arasında Dernek Başkanı olarak hizmet etmiştir. Vefatına kadar da bu derneğin Onursal Başkanlığını yapmıştır.
Fidan Dergisi başta olmak üzere, dergi ve gazetelerde makaleleri ve röportajları yayınlanmıştır.
Hatiboğlu Hoca Arapça, İngilizce ve Almanca bilmektedir.
Yayınlanmış Kitapları
Ben Hulusi Hatiboğlu (Acı ve Çile Yüklü Gerçek Bir Yaşamın Öyküsü) - Hatıralar
Peygamberler İçinde İdeal Peygamber - (IDEAL PROPHET) (Yazar: Hawaja Kemalüddin) - Çeviri
Yayınlanmamış Kitabı
Mesih’in Dinini Tahrif Edenlere Verilecek Doğru Cevap (El-Cevabü’s-Sahih limen Beddele Dine’l-Mesîh) – (Yazar: İbni Teymiye) - Çeviri