Kestanepazarı Halkla İlişkiler Müdürü Ali Koç, Kestanepazarı Mezunlarından Gaziemir Sabiha Gökçen İlkokulu Müdürü Nedim Sıtkı Şatır’ı ziyaret etti. Ailesi tarafından, aldığı hafızlık eğitimini kaybetmemek ve imam hatip eğitimine devam edebilmek için Kestanepazarı Öğrenci Yetiştirme Derneği’ne gönderildiğini dile getiren Şatır, “Gelinen süreçte artık Kestanepazarı’nın kendi özel kreşini ve ilkokulunu açma zamanının geldiğini düşünüyorum” dedi.
Hafızlığını Muğla Kur’an Kursu’nda yaptığını dile getiren Şatır, Kestanepazarı çalışanlarının Muğla ve çevresinde de hafızlık yapılan Kur’an kurslarını ziyaret ederek Kestanepazarı’nın değerlerini anlattığını söyledi. Ailelerinin de bu şekilde tanıma imkânı bulduğu Kestanepazarı’na kendilerini, hem hafızlıklarını devam ettirebilme hem de imam hatip eğitimi alabilme imkânı olduğu için 1986 yılında gönderdiğini söyledi.
İmam hatip lisesi bitinceye kadar Kestanepazarı bünyesinde eğitime devam ettiklerini de belirten Şatır, “Tabi Kestanepazarı’nın bizlere desteği sadece yurtta kaldığımız süre içerisinde değil ilahiyat fakültesinde okuduğumuz süre zarfında da devam etti. Eğitim hayatımızın sonuna kadar bizlere burs veren Kestanepazarı’nın desteğini her zaman yanımızda hissettiğimizi açık yüreklilikle söyleyebilirim” dedi.
Muğla’nın Antalya’ya sınır olan Fethiye ilçesinden Kestanepazarı’na geldiğini ve ilahiyat fakültesini de Bursa’da okuduğunu belirten Şatır, “Fethiye’den bu tarafa doğru gelirken Muğla’nın diğer ilçeleri Dalaman, Ortaca, Köyceğiz, Milas, Aydın’a gelirsek Çine’den bayağı bir arkadaşımız var. Hakeza Manisa’dan. Denizli’den Balıkesir’den epey arkadaşımız kardeşimiz var. Bu saydığım bölgelerin tamamından Kestanepazarı’nın çorbasına kaşık sallamış, makarnasını yemiş, suyunu içmiş onlarca arkadaş bulabiliriz. O yüzden bu coğrafyada Kestanepazarı’ndan daha kapsayıcı bir kurum olmadığını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
DAHA ÇOK ÇALIŞMAMIZ GEREKİYOR
Bir televizyon programında İstanbul’da yapılan sokak röportajlarında vatandaşlara Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (sav.) mezarı nerededir şeklinde sorulan soruya birçoğunun yanlış cevap verdiğini belirten Şatır sözlerine şöyle devam etti:
“Demek ki daha çok çalışmamız gerekiyor. Üzerimizdeki sorumluluk çok fazla. En temel en basit sorulara yanlış cevaplar verilmesini bir kenara bırakın sorsanız Müslümanım diyecek kişiler bu soruya hiç ilgilenmedim, ilgi alanımda değil şeklinde cevaplar da veriyor."
DİN HAYATIN HER ALANINDA
İlahiyat mezunlarının ilkokullar da görev yapmasının büyük şans olduğuna da değinen Şatır, “Çünkü temel ilkokulda alınır. Belki biz idareciler olarak derse girerek öğrenciler ile birlikte olamıyoruz ama inanın bazen Hâl dili ile anlattığınız Kâl dili ile anlattığınızdan daha etkili olabiliyor. İnsanlara dinlerini sevdirmek adına ilkokullarda da din dersi olması önemli. Ayrıca din madem hayatın her alanında, dindar kesimlerde hayatın her alanında yer almalı. O yüzden de sadece imam hatiplerde görev alınmamalı” şeklinde konuştu.
KESTANEPAZARI KENDİ KREŞİNİ AÇMALI
Özel teşebbüsün kreşten üniversiteye kadar varolabildiği bir dönemde artık Kestanepazarı kesinlikle kendi kreşini ve ilkokulunu açmalı diye düşündüğünü de vurgulayan Şatır sözlerini şöyle tamamladı:
“Yasa gereği imam hatip lisesi açmak mümkün değil. Çünkü devlet bu eğitimi kendi vermek istiyor. Bunda da haklı ama Kestanepazarı kendi kreşini ve ilkokulunu biran önce açmalı. Bu kreşlerde hiçbir şey öğrenilmese bile evladımız en azından bir iki hadis öğrense bu bile büyük bir faydadır."
